Ersin Odabaşı

Zor bir 2017 oldu diyebilirsiniz belki ama bence 2016 yılı kadar zor değildi. 15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı, doğusu, batısı memleketin hemen her köşesinde canlı bombaların patladığı, her yeni güne acaba bugün şehit verdik mi korkusuyla televizyonu açtığımız bir yıl olmadı çok şükür. Hepimizin tek temennisi güzel bir 2018 olması… Hayatımızda bazı güzellikler bizim isteğimiz dışında gerçekleşir bazıları da bizim isteğimizle ve çabamızla gerçekleşir. Usta yazar Serdar Tuncer abimizin, “Dünya güzel bir yer olsun demekle güzelleşmiyorsa; sen güzel bir insan ol, dünya bir yerden güzelleşmeye başlasın” dediği gibi 2018’de biz güzel bir insan olmaya çaba gösterelim. Yeni yıla ihmal ettiğimiz ya da gün içerisindeki koşuşturmacamızdan fırsat bulamadığımız bazı güzel davranışlarımızı yaparak tekrar başlayalım. Mesela hiç tanımadığımız birisine iyilik yapalım, uzun süredir aramadığımız bir dostumuzu aniden arayıp mutlu edelim, bir dostumuzu habersizce ziyarete gidelim, ba...

BİR DÜNYA YARATMAK Hepimiz kendimize göre bir dünya yaratırız içerisinde mutluluk ya da mutsuzlukların var olduğu…. Anlatmaya içerisinde bulunduğu her şartta mutlu olmayı başarabilen çocuklardan başlamak istiyorum… Çocukların rengarenk ve kendi neşeleriyle ışıl ışıl yaptıkları çok eğlenceli bir dünyaları vardır. Saflık ve temizlikten başka hiçbir şeyin olmadığı o güzel dünyada kendi kendilerini mutlu etmeyi her zaman başarırlar... Küçük bir çocuksanız eğer mutlu olmak için özel bir nedene ihtiyacınız yoktur. Çünkü mutlu olmak için gereken nedenleri kendiniz yaratırsınız. Kimi zaman yanınızdan ilk kez geçen hiç tanımadığınız birinin size gülümseyerek bakması kıkır kıkır gülmenize neden olabilir. Bazen bir kediyle oynamak sizi mutlu eder, bazen parkta sağa sola nedensizce koşmak, bazen salıncakta sallanmak, bazen kaydıraktan kaymak sizi mutlu eder… Bazen bahçedeki toprakla saatlerce oynarken en mutlu siz olurken, bazen ufacık bir oyuncağın çıkardığı ses ile kahkahalara boğulursunuz. Ço...

Nedendir bilinmez modernleşen dünyadan mı, yoksa değişen insanlıklardan mı bilemiyorum son birkaç yıldır kadınlar erkekleri ‘ODUN’ diye tabir etmeye başladılar. Oysa ki yazılan eserlere ve sanatçılara bakıldığında en büyük aşıkların başrolü erkekler, en güzel aşk şiirlerinin yazarları erkekler, en güzel aşk sözlerinin erkeklere ait olduğunu görürüz. Hikâye, roman ve şiir türündeki eserlerin yüzde 90 gibi bir bölümünün erkekler tarafından yazıldığını olduğunu görürüz. Aşkı için dağları delen Ferhat da erkek, Leylası için çöllere düşen Mecnun da… Allah aşkıyla yanan ve felsefesiyle tüm dünyayı derinden etkileyen Mevlana Hazretleri de erkek, Mevlana Hazretlerinin hocası Şems-i Tebrizi de… En büyük aşık, usta sanatçı Neşet Ertaş da erkek, Usta yazar Kahraman Tazeoğlu, Aşkım Kapışmak da erkek… Tüm bunların dışında her ne kadar erkekler güç gerektiren işlerde yer alsalar da erkekler aynı zamanda kadınlar gibi incelik gerektiren tüm işlerde de rahatlıkla çalışmaktadırlar....

Annenin çocuğuna karşı aşka gelmesi Bir annenin küçük çocuğuna karşı aşka gelmesi her zaman görebileceğiniz bir durum değildir. Tabi bu durum diğer zamanlarda annenin çocuğunu sevmediği anlamına gelmez. Nadir Anlar Çoğu insanın nadir yaşadığı anlar vardır. Birden bire duygu patlaması yaşanır. Her zaman yanımızda olan kişiye daha bir aşkla, daha bir sevgiyle bakıveririz birden… Bu sadece çocukla anne arasında değil, aile bireyleri arasında hatta iki sevgili arasında da sıkça yaşanan bir durumdur. Daima yanımızda olan insan birden çok daha değerli, çok daha kıymetli gelir gözümüze… Bu gibi durumlarda sevgi seli diye tabir ettiğimiz yoğun duygular yaşanır. Sevgi patlaması birçok yerde yaşansa da bu durumu en net olarak anne ile çocuk arasında yaşanan sevgi selinde görebilirsiniz. O kadar güzeldir ki ikisinin ilişkisi, bu muhteşem ikiliyi saatlerce izleseniz de doyamazsınız… Annesi delicesine severken çocuğun nazlı ve kıkır kıkır güldüğünü görürsünüz. Nadir yaşa...

Ulucanlar Cezaevi çok sayıda gazeteci, siyasetçi ve edebiyatçının mahkum olduğu bir cezaevi olması nedeniyle diğer cezaevlerinden ayrılır. ERSİN ODABAŞI 8 Mart 2017 tarihinde Ticari Hayat Gazetesinde çıkan özel haberim Ulucanlar Cezaevi, siyasetçi, yazar ve gazetecilerin tarihte çok zulümler gördüğü geçmişten bugüne anlatılagelen bir cezaevi olmuştur. Ulucanlar Cezaevi 1925 ile 2006 yılları arasında Ankara’nın Altındağ ilçesi Ulucanlar semtinde uzun yıllar faaliyet göstermiş bir cezaevidir. Ulucanlar Cezaevi’nde Cüneyt Arcayürek, Mahmut Alınak, ünlü yazar Fakir Baykurt, Hatip Dicle, Orhan Doğan, eski Başbakan Bülent Ecevit, yönetmen ve oyuncu Yılmaz Güney, şair Nazım Hikmet, edebiyatçı ve yazar Yaşar Kemal, ünlü şair Necip Fazıl Kısakürek, Yavuz Öbekçi, Selim Sadak, Sırrı Sakık, Kemal Tahir, Metin Toker, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Leyla Zana, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu ve Erdal Eren gibi birçok bilinen isim ...