SONUN BAŞLANGICI
SONUN BAŞLANGICI
Sonun başlangıcı diye bir kelime
dizisi yer etmiş kulağıma.
Son kelimesi bir bitişi anlatırken, başlangıç kelimesi yeni bir adım atışı, yeni bir başlama hikâyesini anlatır. Birbirine oldukça zıt olan bu kavramlar aslında birlikte kullanıldığında yeni bir anlam kazanır.
Bazen öyle anlar yaşarız, öyle durumlarla karşılaşırız ki fikirlerimiz değişmeye ve yeniden şekillenmeye başlar. Bu da bir ilişkinin, arkadaşlığın, dostluğun sona doğru yaklaştığını yani sonun başlangıcına ait ilk işaret fişeğinin ateşlendiğini bize gösterir.
Son ve Başlangıç
Son ve başlangıç gerçekten birbirine çok zıt kelimeler. Fakat gerçek hayatı düşündüğümüzde aslında her birimiz bir bitirişin ardından yeni bir başlangıç yapmaz mıyız? Bu da bir nevi yenilenme, yeniden başlamadır.
Yaşam boyu hepimiz bazen farkında olarak bazen farkında olmadan yenilenir ve bir şeylere yeniden başlarız. Yenilen güreşçi, bir sonraki müsabakayı kazanmak için yeniden çalışmaya başlar. Sınavı kazanamayan öğrenci kazanamadığı sınava hazırlanırken yaptığı hatalardan aldığı dersle bakış açısını değiştirerek ve yenilenerek yeniden ders çalışmaya başlar. Aslında hepimiz bir başarısızlığın ardından yenilenir ve yeniden başlarız hayata.
Söylemesi kolay ama yapması zor olan bu yeniden başlama yetisi insan hayatındaki en büyük gerekliliklerden birisidir. Başarısızlıklarımız, yarım kalan hayallerimiz, gerçekleşmeyen hedeflerimiz, kırılan umutlarımız oluyor ve elbette olmaya devam edecek. Aslında bütün bunlar yaşam mücadelesi yolunda bizi olgunlaştıran deneyimlerdir. Bir miktar üzülmek, hayıflanmak elbette hepimizin hakkı ama o noktada takılı kalmak, sürekli geçmişle yaşamak bizi sadece geriye götürür. O yüzden artık yitip gidenlere üzülmeyi terk etme ve yeniden başlama vaktidir.
Biten her şeyi kötü olarak değerlendirmemek gerekir. Marilyn Monroe’nun da dediği gibi “Bazen iyi şeyler biter ki, daha iyileri başlayabilsin.”
Yenilenen ve yeniden başlayanlardan olmak dileğiyle…
Son kelimesi bir bitişi anlatırken, başlangıç kelimesi yeni bir adım atışı, yeni bir başlama hikâyesini anlatır. Birbirine oldukça zıt olan bu kavramlar aslında birlikte kullanıldığında yeni bir anlam kazanır.
Bazen öyle anlar yaşarız, öyle durumlarla karşılaşırız ki fikirlerimiz değişmeye ve yeniden şekillenmeye başlar. Bu da bir ilişkinin, arkadaşlığın, dostluğun sona doğru yaklaştığını yani sonun başlangıcına ait ilk işaret fişeğinin ateşlendiğini bize gösterir.
Son ve Başlangıç
Son ve başlangıç gerçekten birbirine çok zıt kelimeler. Fakat gerçek hayatı düşündüğümüzde aslında her birimiz bir bitirişin ardından yeni bir başlangıç yapmaz mıyız? Bu da bir nevi yenilenme, yeniden başlamadır.
Yaşam boyu hepimiz bazen farkında olarak bazen farkında olmadan yenilenir ve bir şeylere yeniden başlarız. Yenilen güreşçi, bir sonraki müsabakayı kazanmak için yeniden çalışmaya başlar. Sınavı kazanamayan öğrenci kazanamadığı sınava hazırlanırken yaptığı hatalardan aldığı dersle bakış açısını değiştirerek ve yenilenerek yeniden ders çalışmaya başlar. Aslında hepimiz bir başarısızlığın ardından yenilenir ve yeniden başlarız hayata.
Söylemesi kolay ama yapması zor olan bu yeniden başlama yetisi insan hayatındaki en büyük gerekliliklerden birisidir. Başarısızlıklarımız, yarım kalan hayallerimiz, gerçekleşmeyen hedeflerimiz, kırılan umutlarımız oluyor ve elbette olmaya devam edecek. Aslında bütün bunlar yaşam mücadelesi yolunda bizi olgunlaştıran deneyimlerdir. Bir miktar üzülmek, hayıflanmak elbette hepimizin hakkı ama o noktada takılı kalmak, sürekli geçmişle yaşamak bizi sadece geriye götürür. O yüzden artık yitip gidenlere üzülmeyi terk etme ve yeniden başlama vaktidir.
Biten her şeyi kötü olarak değerlendirmemek gerekir. Marilyn Monroe’nun da dediği gibi “Bazen iyi şeyler biter ki, daha iyileri başlayabilsin.”
Yenilenen ve yeniden başlayanlardan olmak dileğiyle…
Yorumlar
Yorum Gönder